Diyarbakırlı Şehit Ramazan Hoca, Şeyh Said'in yolunun yolcusudur.
Korkusuz duruşuyla zamanın Ebu Zeri'dir.
Meydanlarda ayetleri cesurane bir şekilde haykıran Abdullah b. Mesud misali bir yiğittir.
Hasan el-Benna ve Said Nursi misali susturulmak istenen bir dava adamıdır.O, modern asrin metropollerinde bir İslam davetçisidir.
O, Allah'ı gaye edinmiş, Kur'ân' anayasa bilmiş, Resûlullah (s.a.v)'i de lider/serok olarak kabul etmiş bir muvahhiddir.
O, Diyarbakır'ın gençlerine en güzel örnektir.
O, imanı gönlünün sınırlarını aşıp dışarıya taşan bir hareket adamıdır.
O, yüzyılımızın Veysel Karani'sidir.
Onun hayatında en belirgin üç kelime vardır: İman- davet-şehadet.
Diyarbakırlı Şehit Ramazan Hoca, Şeyh Said'in yolunun yolcusudur.
Korkusuz duruşuyla zamanın Ebu Zeri'dir.
Meydanlarda ayetleri cesurane bir şekilde haykıran Abdullah b. Mesud misali bir yiğittir.
Hasan el-Benna ve Said Nursi misali susturulmak istenen bir dava adamıdır.O, modern asrin metropollerinde bir İslam davetçisidir.
O, Allah'ı gaye edinmiş, Kur'ân' anayasa bilmiş, Resûlullah (s.a.v)'i de lider/serok olarak kabul etmiş bir muvahhiddir.
O, Diyarbakır'ın gençlerine en güzel örnektir.
O, imanı gönlünün sınırlarını aşıp dışarıya taşan bir hareket adamıdır.
O, yüzyılımızın Veysel Karani'sidir.
Onun hayatında en belirgin üç kelime vardır: İman- davet-şehadet.