
Yüzyıl önce kaleme alınan İstiklal Marşı
destanlaşıp hala milleti heyecanlandırıyor, onu haykıran şair Mehmed Âkif Ersoy hala saygı ve minnetle anılıyorsa
Ertuğrul Gazi'nin Söğüt'e diktiği Ulu Çınar sapasağlam demektir.
Mehmed Âkif milletimizle aynı yöne baktığı ve aynı duyguları terennüm ettiği için hala sevilmektedir. İstiklal Marşı'ndan kulaklarımıza çarpan seda, annelerimizin ninnilerinden, dedelerimizin masallarından, minberlerde okunan hutbelerden tınılar taşıdığı için hala bir meşale gibi ruhumuzu tutuşturabilmektedir.
İstiklal Marşı bir çınarsa;
Kıtalarında yer alan "Sancak, Bayrak, Vatan, Toprak, Hilal, Millet, Ocak, Ata ve İstiklâl" gibi kavramlar onun toprağın derinliklerine nüfuz eden kökleri; "Hak, Hüdâ, Îman, Celâl, Helâl, Ezan, Şehadet, Måbed ve Cennet" o çinarın
Arş'a uzanan dallarıdır.
Bu yüzdendir ki İstiklal Marşı bütün misralarında bir tek hakikati haykırmaktadır: Buna göre Anadolu'da son ocak sönmeden, son nefer son nefesini vermeden, İslâm yurdunun bu son istihkâmi düşmeyecektir.
Yüzyıl önce kaleme alınan İstiklal Marşı
destanlaşıp hala milleti heyecanlandırıyor, onu haykıran şair Mehmed Âkif Ersoy hala saygı ve minnetle anılıyorsa
Ertuğrul Gazi'nin Söğüt'e diktiği Ulu Çınar sapasağlam demektir.
Mehmed Âkif milletimizle aynı yöne baktığı ve aynı duyguları terennüm ettiği için hala sevilmektedir. İstiklal Marşı'ndan kulaklarımıza çarpan seda, annelerimizin ninnilerinden, dedelerimizin masallarından, minberlerde okunan hutbelerden tınılar taşıdığı için hala bir meşale gibi ruhumuzu tutuşturabilmektedir.
İstiklal Marşı bir çınarsa;
Kıtalarında yer alan "Sancak, Bayrak, Vatan, Toprak, Hilal, Millet, Ocak, Ata ve İstiklâl" gibi kavramlar onun toprağın derinliklerine nüfuz eden kökleri; "Hak, Hüdâ, Îman, Celâl, Helâl, Ezan, Şehadet, Måbed ve Cennet" o çinarın
Arş'a uzanan dallarıdır.
Bu yüzdendir ki İstiklal Marşı bütün misralarında bir tek hakikati haykırmaktadır: Buna göre Anadolu'da son ocak sönmeden, son nefer son nefesini vermeden, İslâm yurdunun bu son istihkâmi düşmeyecektir.